"St john's wort" yani "sarı kantaron" bitkisinin antidepresan özelliği olduğu kanıtlanmış. (Psikiyatrik ilaçlarla etkileşime girdiği için psikiyatri hastaları kullanmamalı. Serotonin sendromu yapabiliyor.)

https://tr.wikipedia.org/wiki/Sarı_kantaron

Büyük olasılıkla bir çeşit deney kurbanı olmuşlardır.

İyilik yere zaman ve konuya göre değişir. Kanunlar bile böyle uygulanır. Sen hep aynı şeyi yaparak iyi olamazsın. Çünkü zaman ve durumlar değişmiş olabilir. Bu nedenle devri iyi okuyamayan kişiler ben hep iyiyim , hep iyi düşünüyorum diyorsa ya salaktır yada bencil pisliğin tekidir.

Şimdi bu sözlerimi kaba ve kötü bulabilirsiniz. İşte bütün mesele bu zaten.

@kâfir-imam , İslam hiçbir zaman tarafsız olduğunu iddia etmedi. Böyle bir misyonu yoktur. Tam tersine; eskilerin masallarına, mitlerine, efsanelerine ve ritüellerine çöreklendiği yetmiyormuş gibi insanları, bizimkiler ve ötekiler minvalinde ayrıştırdı. Bu ayrıştırma, karşılıklı düşmanlığı beraberinde getirdi. Binaenaleyh İslam dibine kadar taraflıdır.

O kadar taraflıdır ki, bu dini piyasaya sürenler, kendilerine inanmayanları tahtalı köyde yakmaya yeltenecek kadar kendinden geçmiştir. Bu hususta kapı gibi hüküm var.

köpekler, atlar iyi insanla kötü insanı sezebiliyor. Tayyibi sırtından fırlatıp yerlerde süründüren yarış atı dünyanın en sakin atıydı. Atın adını unuttum ama o sıralar yarışlarını izlediğim bir attı. Ülkeyi yönetmeye talip olanları atlara bindirip test etmek hiç de fena olmaz. Ne de olsa cahil, cühela yobazlardan daha iyi sezgiye sahipler.

Pek bilimsel bir yöntem olduğunu söyleyemem. Böyle bir yöntem olsa işverenler, holdingler mülakatçı yerine atlara kulak verir. O açıdan bakmamıştım. Ben at binemeyen padişahmı(!) olur açısından bakmıştım. 🙂
Kişilerin iyi veya kötü olması değil sorun. Sorun sistemin, çarklarının ta kendisi. Sorun seçmende değil. Avrupa' da, Amerika'da seçmen seçti diye resmi kişilere ülkeyi soyup soğana çevirme, bürokrasiye suç işleme ve cezasızlık garantisi/ özgürlüğü vermiyorlar. Şirketlerin bile 2 katmanlı denetimcisi var. Siyasetçinin, bürokrasinin de üzerinde bir denetmen, yargı-infaz makamı olmak zorunda. Yargıyı, idareleri, htta orduyu siyasetçi dizayn ediyor. Orayı anladık. Sözde kuvvetler ayrılığı var, ama yok. 2 değil 3 katmanlı sistem kurarsan. Eşeği sağlam kazığa bağlarsan bunlar yaşanmaz(dı). Hülasa çalana değil, çaldırana, yol veren sözde devlete bakmak lazım... Otokontrolü olmayan dükkana en namuslu adamı oturtsan ne yazar. Uygun şart ve koşullar altında herkes cinayet bile işleyebilir. Bu bu kadar net...

Ne tanrılar geldi geçti bu dünyadan allahtan önce.

Hepsi de kendini birşey sanıyordu.

Bak elohim bile kendi adını gizlemek zorunda kaldı.

Evren böyle karikatüre döndürür tanrıları

https://evrimagaci.org/hipnoz-nedir-hipnoterapi-bilimsel-gecerliligi-olan-bir-uygulama-mi-8189

Böyle hakkında çok şeyler yazıyorlar. Ama kaçı kendi üzerinde deneyip sonuç aldı?

En güvendiğiniz kişi bile, bıçak kemiğe dayandığında, evvela kendisini düşünür ki bu doğaldır. Çünkü bencillik genlerimizde var. Tercümesi şu: Hiçkimse, kendimiz dahi, melek değildir.

Bu mesele sadece "Selfie çubuĝu" ile sınırlı deĝil elbette. Bilhassa tartışma olanaĝı saĝlayan forumlar, gerçek hayatta yapmayacaĝı veya söylemeye cesaret edemeyeceĝi lafları sakınmadan söyleyenlerle dolu.

Kimisi ana avrat düz gidiyor, kimisi âlenen tehdit ediyor, kimisi boş beleş laflarla insanların yok olmasını diliyor, kimisi kendini bulunmaz hint kumaşı zannediyor, kimisi de kendisinin akıllı diĝerlerinin aptal/ahmak olduĝunu düşünüyor.

Kendini bilgi küpü olarak lanse edenlerden tutun, "hep ben haklıyım" modundan çıkamayanlar olsun, en ufak eleştiriye tahammülü olamayanlara kadar her renkten var.

Bunların içinde aklı başında olan ve hem öĝrenmek isteyen hem de bildiklerini karşılıksız paylaşmak isteyenler yok mu? Bunlar da var elbette ancak bunların sesi çoĝunlukla kim vurduya gidiyor nedense.

Sakinleşmek için bu tür videoları kullanabilirsiniz.

"mistik" adlı kullanıcının yazdığı şu yazıları biraz okuyunca beynim durdu. (https://anarcho-copy.org/libre/murat-uz-anarko-nihilizm.pdf)

Kendince "tanrının istenmediği insanlar" diye bir insan tanımı uydurmuş..

Öfkenin iyi bir şey olduğunu, hatta nimet olduğunu yazmış...

Bu insanları görünce "iyi ki ilaç kullanmışım, kullanmasaydım bunlar gibi olurdum." diye iç geçiriyorum...

@bilgisezgi, içinde söyledi: Karşı Cinse Duyulan Açlık ,Sapıklık mı?

Cinsel sınırlamalar cinsel açlığı doğurur, cinsel açlıkta tecavüzü getirir.

Tecavüzcüler genellikle hayatları boyunca en az 5-10 kişiye tecavüz ediyorlar.
Cinsel açlık değil cinsel serbestlik tecavüzü getirir.
Tecavüzcüler cinsel açlık çeken kişiler değildir.

@Sputnik bu montaj ama 🙂 digeri gercek.

Yeterli dozda ilaç kullanımı ve azıcık çaba ile büyük oranda kurtulmanın mümkün olduğu bir hastalıktır.
İlaçlar faydasız diyenler ise tamamen yalan söylüyorlar.

Söz konusu ilaçlar keşfedilmeden önce şizofreni hastaları ya intihar ediyorlar yada hastalığın etkisiyle katil oluyorlardı.

@DemoKratos, içinde söyledi: Öz Şefkat

Bazen nedir bu farelerin bu insanlardan çektiği diyorum. Yani o kadar çok hayvan öldürüyoruz ki, yeryüzünde görülmüş en kıyımcı tür çok çok açık ara biziz. Parantez içinde bu konuda en büyük rakibimizin sivrisinek olduğu söyleniyor. Hatta küresel ısınma ile kuzeye yayılan sivrisineklerin sıtmayı daha geniş kitlelere yaymalarından korkuluyor.

Herşeyin temelinde bencillik var. Empati de öyle. Kendi başına gelebileceğini varsayarak harekete geçme refleksidir. Bu bir bencillik döngüsüdür.

Fareler , inekler , yılanlar , sivrisinekler için niye empati kurmuyoruz. Çünkü kendi başımıza böyle birşey gelmesini beynimiz kabul etmiyor. Bu yüzden yukarıda sayılan çeşitli hayvanlara acımasız davranıp sadece kendi mutuluğumuzu tetikleyen birkaç canlıya şefkat gösteriyoruz.

@kâfir-imam iyi açıklama... Aklıma inanılır olmak için çok büyük yalan söylemek gerek sözü geldi. Tarihteki en büyük yalanlar ise dinler olduğu için çoğu kişi dinlere inanıyor.

Bu dindarlarla uzlaşmanın bir yolu da yok. E hadi kırılmasınlar gücenmesinler diye allakınız tamam var dedik. Bu sefer hemen allak şöyle emir buyuruyor diyecekler. Sallamazsan münafık olduğunu iddia edecekler. Hadi kırılmasınlar gücenmesinler diye bir cuma namzlarına gidivereyim noolacak desen beş vakit kılmayanın cuması kabul olmaz diyecekler.

Bunlara elini veren kolunu kaptırır. Daha taviz verirsen hadi gel hacıya gidelim diyecekler. Bunlarla başa çıkmanın tek yolu var allakınız filan yok hadi şimdi ikileyip ittirin demek. Ben başka yol göremiyorum. Bunu herkes derse din sorunu çözülür. Amana gücenmesinler amana kırılmasınlar dedikçe tepemize çıkar bunlar.

Hepinizin adına konuşuyorum

İnsanı durduruan yada harekete geçiren iki şey var

Birisi korku
İkincisi menfaat beklentisi

Gerisi bunların üzerine kurulmuş renklendirme araçlarıdır.

Örneğin korkunun çeşitleri

İşten çıkarılma
Sabıkalı olma
Rezil olma
Ölüm
Küçük düşürülme

Menfaat çeşitleri,

Satın alma
Daha çok Para kazanma

İnsan o kadar da karmaşık yapılı değil. Sadece temelde ikili sistem üzerine kurulmuş çeşitlilik var. Yani gölgemizde üç renk yok iki renk var.

@kâfir-imam denge mi kaldi efendim hersey mafolmus durumda.