İçeriğe atla

Serbest Kürsü

Herkesin bir kürsüsü olmalı.

374 Konu 7.0k İleti
  • Nixon Doktorini

    nixon doktorin felsefe 9 Mar 2022 11:59
    1 Oy
    3 İleti
    123 Bakış
    Wikipedia: Nixon Doktrini (Guam Doktrini olarak da bilinir), ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri başkanı Richard Nixon'un, 25 Temmuz 1969 tarihinde Guam'da yaptığı basın toplantısında dile getirilmiştir. ABD-Uzak Doğu ilişkileri uzmanı Gregg Brazinsky, Nixon'un bu konuşmasında,[1] ABD'nin müttefik ve dostlarının gelişmesine ve savunmalarına yardım edeceğini, fakat özgür dünyanın jandarmalığına soyunmayacağının altını çizdiğini söylemiştir. Bu Doktrin uyarınca, ABD hiçbir müttefikinin savunmasından doğrudan sorumlu olmayacak, fakat talep halinde veya olası bir tehlike anında, onları nükleer koruma şemsiyesinin altına alacaktı. ABD ve müttefikleri arasında geliştirilecek iş birliği çerçevesinde, ülkeler arasında barışın tesis edilmesini öngörmekteydi. Richard Nixon bu Doktrinle, Asya'ya yönelik ABD politikalarının yönünü değiştirmek istiyordu. Özellikle Vietnamlaştırma (Vietnamizasyon) adı verilen yöntemle (ABD'nin Vietnam'da müttefikleri ile birlikte savaşması yerine, onlara askeri eğitim verip, gerekli yardımları sağlayıp, askeri varlığını tedricen azaltıp, sonunda Vietnam'dan tamamen çıkmak) Vietnam Savaşı'ndan tamamıyla çıkmayı amaçlıyordu.
  • Betimleyelim

    tanpınar edebiyat betimleme hikaye 10 Mar 2022 12:57
    2 Oy
    2 İleti
    144 Bakış
    @bagimsizkoala , ../ Stabilize yolda tıngır mıngır ilerleyen, kah patinaj yapıp sağa sola savrulan mini otobüs yol ayrımında durdu. Sadece bir yolcu indi, otobüs bagajından çıkardığı tahta çantası ile belli belirsiz farkedilebilen patika bir yola koyuldu. Karanlık henüz çökmemişti; inceden inceye kar serpiştiriyordu. Bahar aylarında sıkça kullandığı için yolu ezberinde zaten biliyordu ve mevsim itibariyle yerde 30-40 cm kar olsa da yürümeyi, hele hele karda yürümeyi çok severdi. Köye varması için 5 km gibi bir yol vardı önünde ve tempolu yürürse 1 değilse 2 saatte varırıdı. Rodrigo’nun gitar konçertosunu duyduğu günden beri o ezgiyi mırıldanır, ıslık çalmayı dener ve bıkmadan usanmadan yinelerdi. Bir ıslık eşlik ediyordu ona ve uçsuz bucaksız beyaz örtünün ortasında yapayalnızdı. Kepi, eldivenleri, atkısı en çok sevdiği kırmızı rengindeydi. Çocuklarını düşündü; tezek sobasının başında analarını çekiştiriyor olmalılar diye geçirdi içinden. Ufaktan bir esinti oldu; ardından şiddetini arttırdı ve kar yağışı tipiye döndü; taneler yukarıdan değil yandan, soldan sağdan önden arkadan yüzüne gözüne elbiselerine çarpıyor; kendi fısıltısını hisettiriyordu. Aydınlık ta aynı tempoda hızla kararıyordu; “adımlarımı açmam gerek” diye geçirdi içinden. Şimdi daha hızlı yürüyordu, ıslığı bırakmış, düşlerinden sıyrılmış biraz da endişelenerek bir an önce varmaya odaklanmıştı. Tipi hızını azaltmıyor içine içine işliyordu. Dizlerine kadar kara saplandığını soluklanmak için durduğunda fark etti. Beyaz örtü tüm izleri alıp götürmüş, karanlık ufuk çizgisinde yitmişti. Ahmed Arif’in şiiri takıldı diline “Bak bıyıklarım buz tuttu/ üşüyorum da”...Bir sıcak çorbaya neleri vermezdi?...Ufka doğru baktı, soluna sağına baktı lakin hiçbir iz , hiçbir karatı, hiçbir ses yoktu; fırtınanın fısıltısı ninni söyler gibiydi. Durmanın hiçbir yararı olmayacaktı; tek bir düz çizgide yürümek dışında şansının kalmadığını biliyordu...Düşündü, düşündü, düşündü; 90 derecelik açıyla sola döndü ve yürümeye başladı. Aç çakalların ulumaları duyuluyordu; yine Arif’den bir dize geçti içinden “bunlar engerekler/ bunlar çıyanlardır/ bunlar aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır/ tanı bunları/ tanı da büyü”..Cebinden kösteğini çıkardı ve 3 saate yakın yürüdüğünü anladı. Kar dizlerinin üzerinde ve tipi her yanını kuşatmış, alabildiğine savuruyordu; iliklerine kadar üşüme hissine kapıldı; gözleri kararır gibi oldu; “hayır, hayır” dedi içinden, uyku asla yok, durmak asla...Çantanın ağırlığından kurtulmak istedi ve çocukları için aldığı tüm öykü kitaplarını çantayla birlikte karlar içine bıraktı; nasıl olsa kar eriddiğinde geri gelir alırdı...Can derdi hiçbir şeye benzemez...Kar beline kadar yükselmişti, artık düşe kalka ilerleyebiliyordu...”eyyy hawwaaarrrrr!” diye bir çığlık attı, yığıldı..Güneş ne kadar da yakıcıydı; öğle uykusuna davet edercesine mahmurlaştırıyordu. Renk renk çiçekler vardı etrafında ve cıvıl cıvıl oynaşan çocuklar; bir çocuk koşarak geldi yanına ve ellerini uzattı, sımsıcak dokundu... Her yerde aradılar, 3 ay sonra çantasının üzerine kapaklanmış uyurken buldular...
  • 0 Oy
    1 İleti
    87 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Demet Evgar #iyi niyet elçisi

    haber 10 Mar 2022 08:37
    1 Oy
    4 İleti
    139 Bakış
    @phi böyle güzel konularla parlamak lazım bence Bazı sanatcılarımız gibi gündeme düşmek için gözden düşmüyor en azından
  • SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM

    sürdürülebiliryaşam sürdürülebilirofis 7 Mar 2022 10:34
    7 Oy
    5 İleti
    158 Bakış
    @nejdet-evren Estetik görüntüsü olarak diyecek bir şey olmaz sanırım. Bitkilerin yakışmadığı yer göremiyorum. Sonuçta doğa, her yerimizde...
  • Bilim kurulu son dakika kararları

    maske 2 Mar 2022 15:57
    2 Oy
    8 İleti
    125 Bakış
    @Leonardo Bekleyip görecegiz..
  • Ankara=Çankırı+Yozgat+Çorum

    haber 7 Mar 2022 19:08
    1
    1 Oy
    3 İleti
    128 Bakış
    @smile biz gönullerdeyiz demek :))
  • TFF Yayin Ihalesi Cikmazi

    canli futbol izle 7 Mar 2022 18:40
    0 Oy
    1 İleti
    43 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • Rusya Dost Olmayan Ülkeleri Listeledi

    rusya ukrayna ukrayna savasi rusya dost ulkeler 7 Mar 2022 14:49
    0 Oy
    5 İleti
    190 Bakış
    @phi Türkiye'yi bıraktık zaten , elimizde belarus ile karadağ kalmıştı
  • Bu dogru olabilir mi ?

    bilgi 4 Mar 2022 13:27
    1
    0 Oy
    4 İleti
    187 Bakış
    @TENTEN way canınaa içmeyelim içirmeyelim :))
  • Dogma-lar ve Tabu-lar/dan/Sıyrılmak

    27 Şub 2022 20:32
    5 Oy
    6 İleti
    267 Bakış
    Bundan sıyrılmak gerek; soru şu: “insan nedir?” İnsan, biyolojik-kimyasal bir canlıdır; ancak bu kadarla sınırlı değidir, zira o toplumsal bir varlıktır. İnsanı insan olarak tanımlamak ancak toplum içinde kimlik kazanmasıyla mümkündür. İnsan normatif bir tanımdır, bu tanımı yapan da yine insanın ta kendisidir. Kavramlaştırma yeteneğini geliştirmek pratik algı veçözümlemeleri sağlarken insanın kendini diğer canlılarla kıyaslayacak bir tanıma gereksinimini karşılamıştır. Bunu yaparken sadece kıyasla yetinmeyen insan bu tanımla birlikte kendini dünya gezegeninde yaşayan diğer canlılardan daha üst bir mertebeye/mevkiye koymuş, besin zincirinin en üst halkasında olma ayrıcalığını bir üstünlük olarak değerlendirerek kendini canlıların merkezine koymuştur. Yaşama hakkının kutsallığı en doğal haklardan sayılmış ve devredilemez olduğu yargısı ile perçinlenmiştir; ne ki, diğer canlılar söz konusu olduğunda tümden anlamını yitirecek yaşama hakkına yönelik eylemin insan yönelmesi ile besin zincirinde en üstte bulunan insandan başka bir canlıya yönelmesi arasında amaçsal bir fark gözetilerek ilkinin yanlış ikincisinin doğru olduğu sonucuna varılacaktır. Amaçsal yargının kendisidir doğru olmayan ve bu insnın üstün bir canlı olduğuna dair ön-yargıdır. Zira, türünü sürdürmek adına diğer canlıların yaşamına yönelen bir canlının eylemi ile insanın besin kaynağı için başka canlının yaşama hakkında yönelik eylemi arasında vahşilik açısından hiçbir fark yoktur. Aralarındaki fark ise, ilkinin billinçsiz olması nedeniyle yargılanamayacak olmasıdır. Daha da ileri aşamada ise insanın insana yöneldiği vahşetin çeşitli gerekçelerle kutsanmasıdır. Tüm bunlar insanın üstün bir valık, ayrıcalıklı bir canlı olmadığını açıkça göstermektedir. “kendini yaratan insan”ın kendisini sorgulayarak geliştirdiği teknolojiyi kullanmak suretiyle öncelikle diğer insanın ve diğer tüm canlıların yaşama hakkını eşit bir zeminde tanıması ile “insan”ı bir tabu olmaktan çıkarmasının ilk adımını atmış olacaktır.
  • Düşünüyorum... :)

    düşünüyorum 2 Mar 2022 17:08
    0 Oy
    3 İleti
    105 Bakış
    @phi Daha kaliteli espriler yapabilirim.
  • Savunma gibi savunma ;)

    sokratesin savunmasi 1 Mar 2022 13:03
    3 Oy
    3 İleti
    91 Bakış
    @phi kesinlikle
  • Inschallah = inşallah

    28 Şub 2022 16:01
    0 Oy
    5 İleti
    95 Bakış
    @phi almanlar dönerden cigere herşeyi sahiplenir de insallahi bırakır mı zaten bayaca Türk yaşıyor bildigim kadrıyla asimile oluyorlarsa demek :))
  • Tuik evlenme ve boşanma verilerini açıkladı

    28 Şub 2022 07:56
    1
    0 Oy
    3 İleti
    137 Bakış
    @phi vardir muhtemelen
  • Rusya gazetelerinin bağlantıları sizde çalışıyormu?

    27 Şub 2022 21:01
    0 Oy
    6 İleti
    198 Bakış
    @TENTEN komunist ulkelerde yayin yapmak zordur rusya'nin tek paylasimini goremezsin ama ukrayna'nin doludur
  • Biden'ın yaptırımları Putin'in yahudi kökenli oligarklarını dışlıyor.

    27 Şub 2022 19:35
    0 Oy
    2 İleti
    69 Bakış
    @TENTEN dislamasin da gorelim zaten onundeki metinde ne yaziyor neye imza atiyorlar neye yaptirim aliyorlar hangi tarihte gecerli serhi ne hukmu ne bildigimiz birsey yok. Gazeteler manset atiyor hi oyle olmus diyoruz
  • Insan Olmak

    24 Şub 2022 09:49
    1
    2 Oy
    2 İleti
    61 Bakış
    [image: 1645811323727-insan.jpg]
  • Doğu bloku ülkelerinde üretim vardı şimdi yok

    23 Şub 2022 18:51
    3 Oy
    1 İleti
    81 Bakış
    Kimse yanıtlamadı
  • 30 Yaşından Sonra Anlaşılan Gerçekler

    22 Şub 2022 17:38
    3 Oy
    2 İleti
    479 Bakış
    @zafiRa , güzel lakin madem eklemek önerin var ben de boş durmayayım istedim. yeni nesillerin büyümeleri sırasında edinecekleri kültürel değerler, paylaşım, hoş görme, bazen sığınma vb çok duygunun nene ve dedelerin de dahil olduğu, torunlu kısmen genişletilmiş ailenin yararlı olacağı kanısındayım. "ben" denilen olgu, özne "sen" ve "öteki" ile gerçekleşebilen bir süreçtir; bu nedenle kişinin kendi doğrularına göre edimlerde bulunması dışında bağsız olması mümkün değildir; ancak, insanın kandırılması ya da yalana inanmak istemesi onun çoğu kez farkında olup ta empas ettiği gerçeklerdir. bu durum simbiyotik bir iliişkiyi çağrıştırır ve sonuçlar istenmediği gibi olduğunda kişi yalanı/kandırılmayı teslim eder....